10 Haziran 2011 Cuma

Başlık Bulunamayan Yazı


Beş yaşından beri her sırrımı paylaştığım, derdimi anlattığım, beraber gülüp ağladığım, derdi üzüntüm, sevinci mutluluğum olmuş, artık kardeşim olan dostum biz 12 yaşındayken başka bir ile ortaokul ve liseyi okumaya gitmişti; sadece yazları görüştük o yıllarda. Sanki koca kışı ayrı geçirmemiş gibi buluşur buluşmaz kaynaşırdık.

Sonra O, Ankara’ ya ben İstanbul’a üniversitede okumaya gittik. Artık yazları 2-3 gün görüşüyorduk. Garip olan, ne kadar az yüz yüze görüşsek arkadaşlığımız o kadar derinleşiyor, paylaştığımız konular artıyordu.
Ona bu mesafeler de yetmedi, daha da uzaklara gitti, İsveç’e. Altı yılını verdi kuzeylilere.  Teknolojik cihazların tüm nimetleri vasıtasıyla görüşüp, hayatlarımız hakkında durum raporları verdik birbirimize, kadın-erkek ilişkileri üzerine tezler yazdık. Bu hassas konularda törpülenmeyi kabullendik, yenilgi saymadık. Çoğu insan için bir şey ifade etmeyecek yerel kelimelerle haberleşip günlerce geyik yaptık. Beraber yaptığımız tatillerde başımıza gelenlere, gelecek olanlara, yıllar sonra bile gülebildik. Dedikodu yaptık hem de ne dedikodu, hiç utanmadık bundan keyif aldık.
Olduğumuz gibi kabul ettik birbirimizi, iyi niyetimizden emin olduk. İnsanın, dünya görüşü kendisine uyan bir arkadaşı olmasının keyfine vardık. Her koşulda ve her zaman, herhangi bir konu için dünyanın bir ucunda da olsa arayabileceğin, akıl danışabileceğin bir dosta sahip olmanın kıymetini bildik. Doğacak çocuklarımızın arkadaş olacağı umut ettik.

 Ama bizim kızı tutabilene aşk olsun; yok ben daha da uzaklara gitmeliyim bu mesafeler beni kesmiyor dedi              veeeee                aşkının peşinden gitti: Yenidünyaya.

Yolun açık; sağlığın, mutluluğun daim olsun kardeşim.

Kardeşin...

4 yorum:

  1. başlığı görünce aklıma yıllar önce lisedeyken okul dergisi için yazdığım yazı geldi. Bir başlık koymak istememiştim yazıya , çünkü geçmişten gelen bir devam yazısı olmasını hayal etmiştim,ve sadece ... koymuştum. Edebiyat hocam ve edidörüm başlıksız yazı olamaz dedi, ben ısrarla olur dedim. Sonunda dergi basıldığında yazımın adının ' sessiz sohbetlerimizi seslendiren ' olduğunu görünce beynimden vurulmuşa döndüm :(
    bence bu yazının da başlığı ... olabilirdi :)

    YanıtlaSil
  2. Bizi bu kalıplar mahvetti zaten :)

    YanıtlaSil
  3. yasinin yorumu ile ilgili, bu sessiz sohbetlerimizi seslendiren olayini biliyordum ama okuyunca yine güldüm..

    esra senin yazini okurken aynı şeyleri yazabileceğimi düşündüm hep. 11 senedir arada koca bir okyonus varken tüm zorluklara :) ragmen bagimizi koparmamayi basardik çocukluk arkadasimla.. gercek dostluk mesafeden etkilenmiyor hatta daha da kuvvetleniyor. yesim evlendi mi yani? hayirli olsun. simdi okursa sasiracak kiz.:)

    YanıtlaSil
  4. şu bir gerçek ki, eski dostluklar daha da kalıcı oluyor, lisedeyken kurduğum arkadaşlıklar, dostlukların yeri benim için çok ayrıdır. Uzakta olmak bahane değildir , dostluğu devam ettirmemek için, illa her gün dizdize , gözgöze olmak gerekmez. Burada hemen konuya ilişkin bir şarkı söylemek istiyorum...
    ordaaaa bir köy var uzaktaaaaa, o kööööyyyyy bizim köyümüzdüüürrrr. Gitmesek de , gelmesek de o kööööyyyyy biizm köyümüzdür....
    orda bir dost var uzakta, görmesek de , aylarca konuşmasak da , o dost yine bizim dostumuzdur :)

    YanıtlaSil